Sen kart kurt o tırk mırk;
Sen kıro o hanzo;
Sen faşist o komünist;
Sen cahil o zalim derse bu iş nereye varacak.
Allah’ın Resulü sallâllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Nizâr evlâdı: Yetişin ey Nizâr oğulları! Yemenliler de:Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felâket iner; hemen Allah’ın nusreti üzerlerinden kalkar; hepsine birden kılıç musallat olur.”
Şu an yeryüzünde akan kan müslümanın kanı, zulme ve vahşete maruz kalan mazlum mağdur ve sahipsiz Müslümanlar. Bu mazlum ve mus’tazaf Müslümanların tek kurtuluş yoluda İslam birliğinden geçiyor. Yeryüzü coğrafyasında bu kadar zülüm bu kadar vahşet İslam ümmetinin paramparça oluşundan kaynaklanıyor maalesef.
Ben müslümanım diyip kavga edenler; ayıptır günahtır ya huuu.
Allah sizin yaptıklarınızı görüyor.
Rahmani ve gaybi kameralar şahdamarınıza kadar sizi ve herkesi ve her şeyi an be an görüntülüyor defterlerinize kaydediyor.
Şu anda bir tek ülke “devlet” olması gerekirken 51 İslam ülkesinin de (!) (nasıl bu kadar çook İslam ülkesi olunuyorsa !?… ) Türkiye’nin de Kürtlerinde Araplarında, Acemlerinde kurtuluşu İslam’dadır.
Birtakım ayrılıkçı ve benmerkezci, jakoben kökü dışarıda olan sözümona sağcı / solcu unsurlardan bahsetmiyorum. Esasen, onlar bu yazının muhatabı değil. Lakin kimin adına olursa olsun ayrılıkçı, ayrımcı ırkçı fitne ve fesada garkolan kişi ve kurumlara bakışaçımız her zaman negatif olmuştur hamdolsun…
Biz ilhamımızı Kur’an dan Hadis-i Şeriflerde ve İslam alimlerinin uygulamaları ve ümmetin onayından alıyoruz. O kadar.
Binaenaleyh, mülahazamızda şu an haklı olarak hakk talebinde bulunan Kürtlerin hakk namına ne kadar, doğal, otantik, orijinal, insani ve fıtri hakkı varsa İslam o hakların tümünü olağanüstü bir merhametle ve mükemmel bir biçimde teminat altına alıyor zaten.
Başka diyarlarda çare aramak çaresizliktir esasen. Çaresiz değiliz; çare biziz.
Ey millet; müstekbirleri değil, Allah ve Resulünü vekil yapın kurtulun.
Tağutu/ şeytanı reddet imanın açılsın kardeşim.
Türkiye de İslam milletinin yeniden toplumsal ve tarihsel dönüşümüne motor (lokomotif) gücünü temsil ediyor. Ya şefkat ve merhamet ve adalet ile hareket edip xalasa (kurtuluşa) ulaşacak yada tarumar olacak.
Bre bu iş şiddetle olmuyor olsaydı şimdiye kadar olurdu ortada 50.000 ölü ve 350 milyar dolar kaybımız hadisesi en dehşetengiz bir şekilde yüreklerimizi yakıyor…
İşin en acı veren bir başka yönü de ölende öldürende aslında ya kardeş ya da emmoğlu!…
Bendeniz öyle düşünüyorum… Bu mübarek topraklarda yaşayan tüm halkların hayatı İslam’ın hayatında mündemiçtir. Herkes elini vicdanına koyup ne Amerika’ya ne İsraile ne İngilizlere, Fransızlara ve ortada ne kadar müstekbir ve tağuti / şeytani güç varsa elinin tersiyle onları kenara koyup direk Allah’a ve Resulune yönelmelidir.
Hiç şüphesiz İslam; tüm kavimlerin dünyada ve ahirette kurtuluşunun ve mutluluğunun adıdır.
Bediüzzaman hazretleri: Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır Buyuruyor. Al sana reçete.
Ahiri kelam, sözlerin en güzeli en hası en âlâsı, kainatın yaratıcısı ve idarecisi olan Allah’ın kelamı ile sizi baş başa bırakmak istiyorum ve olup bitenleri aklınıza ve maşeri vicdanınıza havale ediyorum.
*
Cenab-ı Hakk (C.C) buyuruyor:
Fussilat : 33. Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve “Kuşkusuz ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?
34. İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
35. Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur.
36. Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
37. Gece, gündüz, güneş ve ay Allah’ın varlığının delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin. Eğer gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız, onları yaratan Allah’a secde edin.
38. Eğer onlar büyüklük taslarlarsa, bilsinler ki Rabbinin yanında bulunanlar (melekler), gece gündüz hiç usanmadan onu tespih ederler.
Hucurat 9.Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever.
10. Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
11. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
12. Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
13. Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.
Amenna ve saddeqna.