HAYIRLI İŞLER REKTÖR BEY

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Abdülhalik Karabulut, usulsüz icraatlarına ilavetenyakınlarını kayırarak üniversiteyi peşkeş çekmeye devam ettiği iddia edildi.

Yapmış olduğumuz gazetecilik faaliyetine göre; rektör Karabulut’un eşinin yeğeni olan ve Eleşkirt Meslek Yüksekokulu kadrosunda öğretim görevlisi olarak görev yapan F.Ö.B. isimli şahıs, doktorasını bitirir bitirmez “nokta atışı ilan” verilerek hemen Dr. Öğr. Üyesi olarak atanmıştır. Ancak Karabulut, F. Ö. B.’den bir buçuk yıl önce ülkenin saygın üniversitelerinden birinde doktorasını bitiren Ağrılı bir hemşehrimize kadro vermemiştir. Bu Ağrılı hemşehrimizin yüksek lisans danışmanı olan Prof. Dr. Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu başkanı olarak atanınca apar topar hemşehrimizin ilanı verilmiş ve Dr. Öğr. Üyesi olarak atanmıştır. Eğer danışman hocası YÖK başkanı olmasaydı bu hemşehrimiz,Karabulut tarafından daha ne kadar bekletilecekti? Karabulut’un kadro tasarruflarındaki ilkesinin “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” atasözü olduğu anlaşılmaktadır. Karabulut’un hanımının yeğeni olan F. Ö. B. isimli şahıs; Karabulut göreve başladığında bu şahsı Öğretim Görevlisiyken Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin Ağrı İl Sınav Koordinatörü olarak atamıştır. Üniversitede onlarca öğretim üyesi varken ve bu görevi layıkıyla yürütebilecek olmalarına rağmen, daha bir ay önce Dr. Öğr. Üyesi olarak atanan ve halen sınav koordinatörü olarak görev yapan F. Ö. B.’nin hangi özelliği Karabulut tarafından taltif edilmiştir(!). Kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz.

Bu olaydan daha feci bir “yeğen olayı” yaşanmaktadır. Yine bir gazetecilik başarısı olarak bu olayın iç yüzünü araştırdık. Karabulut’un başka bir yeğeni olan ve hiçbir akademik geçmişi olmayan T. I. isimli şahsı doktorasını bitirir bitirmez, fakülte kadrosundaki hocaları çalıştırmak suretiyle T. I.’ya uygun bir bölümü açtırıp, “nokta atışı ilan” vererek Temmuz 2020’de üniversiteye kazandırmıştır(!). Görevinde daha dokuz ayı dolmadan T. I. isimli şahıs, Üniversiteler Arası Kurulun belirlediği “Doçentlik Kriterleri”ni sağlayıp sağlamadığı bile şüpheliyken, doçentliğe başvurmuş ve sağda solda da “rektör hoca hemen başvur, ben yardımcı olurum” diyerek cesaretlenmiş ve yakın zamanda ÜAK tarafından doçent ünvanını almıştır. Görevindehenüz dokuz ayı doldurmadan doçentliğe başvuru yapan ve doçentlik ünvanını alan T. I.’nın doçentlik jürisine Karabulut tarafından müdahale mi edildi? Bu konuda YÖK başkanını ve Üniversiteler Arası Kurul başkanını göreve davet ediyoruz. Doçentliğin ayaklar altına düşürülerek bu kadar kolay kazanılması, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde yeni göreve başlayan Dr. ünvanlı diğer elemanları hem şaşırtmış hem de yayın kalitesine gereken özeni göstermeyerek “bu işler nasıl olsa böyle işliyor” düşüncesiyle niteliksiz akademik çalışmalarla ünvan almaya cesaretlendirmiştir. Bu skandal, yıllardır kaliteli yayın yaparak doçent ünvanını alan emektar hocalara ve emeklerine yapılmış bir saygısızlık değil midir? Acaba Karabulut, başka kimleri cesaretlendirip, kimlerin hangi jürilerine müdahale edecektir! Ve sırada bekleyen kimler var, yakında göreceğiz. Bu yetmezmiş gibi; ÜAK, T. I. isimli şahsın doçentlik belgesini bile hazırlamadan,T. I.’dan önce doçent ünvanını alıp kadro bekleyenler olmasına rağmen Karabulut, özellikle T. I.’nın “nokta atışı ilan” ile doçentlik ilanını vermiştir. Akademik yayın etiğine çok riayet eden(!) ve kariyer(!) basamaklarında Karabulut’un desteğiyle asansörle yükselenT. I. isimli şahsı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin hem Etik Kurul Üyeliğine hem de Kariyer Merkezi Koordinatörlüğüne Karabulut’un “yeğen kontenjanı” taşımıştır. Atamış olduğu şahsın geçmişi de göz önüne alınarak, akademik camiaya akademik etik ve öğrencilere kariyer konusunda rehberlik etmesi Karabulut’u zor duruma düşürmez mi? Karabulut’tan bir açıklama bekliyoruz.