Ağrılı Genç Yazar Yaşar Kaya’nın kaleme aldığı Çirokamın (Hikayem ) adlı köşe yazısı.
Annemin acı dolu yüreğinin yüzüme sinmiş esmer acılarıyla doğmuşum Ağrı’nın esir bir toprak parçasında..
Belki bizim deyimimizle bilmem kaç çocuklu bir ailenin kaçıncı acısı olarak…
Deniz görmemiş mavi gözlü çocukların esmer bakışlarında kürtçenin zengin dilinden kopuk derme çatma Türkçe konuşan bir ailenin hikayesinin sadece bir parçasıyım, ezilmişliğin mapus yaptığı memleketimin dağında daha küçük yaşta bazen küçük taş parçalarıyla volta atan firari yürekli bir çocuk olarak dolaştım köyümün dağlarında…
Bir çoban edasıyla kavalı kadar yanık sesine yanan daye dedikçe yankılanan sesin heybetinde korkarak cesaret bulan bir delikanlılık geçişinin son demiyim.elitlerin dediği gibi çıraklık yaşayamadım çocukluğumda onu yaşayacak bana yaşatacak usta yoktu köle edilmek istenen ovalarımızda….
Ben bir acılı annenin tek tandır ekmeğinide bana verip kendiside pişecek olan ekmeği bekleyen kalender yürekli bir annenin oğluyum…kuru yaşamlardan çok çamurla yapılmış değirmenlerin içinde öğüttüm hayallerimi..çamurdan tekerlekli arabalarım kurumak için bekledi güneşlerde …
Ben annemi hep yasaklarda sevdim ..
Adını bilmediğim bir suskunluğun gözlerime yansıyan öfkesinin adını koymadığım bir acının hep sol yanı olarak kaldım…
okuyup öğretmen olacaktım .okulda benden önce sadakat isteyen bir öğretmenin sadakatini dilinden dolayı anlayamamış sonra onu farketmiştim…
Halbuki beni çok sevmişti düşlerime dokunan her sözcüğü hatta ilkin ben pez derken onların adı koyun diyerek uyaran ve bir hayvanın bile kaç dille anılacağını öğreten bir talebeliğin sadece ilk notuydu bu.
evet ben öğrenciydim anlamıştım okulumuz hayat okulu …
Çünkü bir öğretmenin bana öğreteceği çok şey vardı …
Sistematik olabilirdi ama anamın bana bakarken gözlerinden okuduğum acısı şimdi final yapan bir öğrencinin yüksek lisansı belki doktorası gibiydi….
Küllenmiş bir tarihin son hayat hikayelerini çok yaşadım aslı nesli kesik hayallerde.karmakarışık bir çocukluğun alaca demli gençliğine geçiş yapan bir sigara dumanına yenik sakalı sarılaşmış bir amcanın yanında oturup tapi köyünde tesbih taneleri gibi ömür saydım içimdeki özgür zamanları……
soruyorlar düşlerimi anlatayım ..
Ben kendime yenik yaşarken bu arada kardeşlerim düşlerine yenik yaşadılar hep yağız bir delikanlı gelinliğe hasret bacılarımın sarı kırmızı duvaklarındaki hayallerini bir kenara bırakmadım….
Onları öylece orada bırakıp gidip düştüm gurbetin kucağına….
O kucakta yaşamı iyi bilirken anlatmama ezikliğiyle kendi pembe yaşamlarını anlatan insanların ağzına baktım zoruma giderek….
Ben onların mutluluk hikayelerini beklerken
ONLAR BENİM ACILARIMI DİNLEMEDİLER ÇÜNKÜ BEN ANLATAMADIM…..AH KÖR DİLİM KONUŞDURDU AMA GÖZLERİM.BİR YAŞAM PARÇASININ ACIYA SIKIŞTIRLMIŞ PAYIYDIM HEP.ŞİMDİ UZAK ACILARIN YAKIN HÜRLÜĞÜNDE KENDİMİ YAZARKEN KALEMİN SON MACERALARINA TANIK ELİMİN TANE TANE YAZDIĞI BİR AŞK GİBİYDİ MEMLEKETİMİ SEVMEK……
ANAMIN YAŞAM HİKAYESİNİ YAZMAK İSTERKEN PATLAYACAKTIM.YAZAMADIM.İÇİMDEKİ VOLKANİK YAŞAMLARI LAVLARIYLA ADLANDIRAN GURBETİN BİR HALKASINDA DURUYOR YÜREĞİM …..
SENİ SEVDİM ANAM ,SENİ SEVDİM EY KÖYÜM,SENİ SEVDİM EY ÇEŞMEM DAĞIM SUYUM.SENİ SEVDİM İÇİNDE SEVDİĞİMİ BIRAKIP GİTTİĞİM DÜŞÜM HASRETİM MEMLEKETİM…..
GİDİYORUM İŞTE SANMAKİ HASRETİM DİNECEK SANMAKİ ÖLÜM ACILARINDA DRAM YAŞAMAYACAĞIM ŞİMDİ…
ÇOCUK EŞ AİLE BABA ANNE HER SEVDİĞİM BİLSİN BEN YAŞAMIN ANLAM BULDUĞU BİR HİKAYEYİM….
KÖYÜMÜN MEMLEKETİMİN DAĞLARINDA BOMBA YAĞARKENDE SİZİ SEVİYORDUM.ASLINDA HİKAYEM SİZDİNİZ BEN BİLİYORUM SADECE…
KARDEŞLERİMİDE UNUTMADIM ÇİLENİN GÖBEĞİNDEKİ UMUT İÇİNDE….
ŞİMDİ YÜZÜMÜ DÖNDÜĞÜM SÜRGÜN BİR DÜNYANIN ACI GURBETİNE YOLA ÇIKIYORUM VARDIM VARACAĞIM …
.ŞİMDİ SÖYLE EY SÜRGÜNÜM KUCAĞINA ATTIĞIN BU TOPRAK KABUL EDERMİ BENİ………..
.yaşar kaya 30.06.2015