YAPICIOÄžLU’NDAN KÃœRT MESELESÄ° AÇIKLAMASI

YapıcıoÄŸlu:KardeÅŸliÄŸin hukuku yerine getirilirse”Kürd Meselesi” çözüm yoluna girer
AÄŸrı’da basın mensuplarıyla bir araya gelen HÃœDA PAR Genel BaÅŸkanı Zekeriya YapıcıoÄŸlu, yerel sorunların yanı sıra ülke gündemiyle ilgili önemli deÄŸerlendirmelerde bulundu.
AÄŸrı’da basın toplantısı gerçekleÅŸtiren ve 5-6 günlük doÄŸu illerine yaptığı ziyaretleri deÄŸerlendiren YapıcıoÄŸlu, basın mensuplarının sorduÄŸu sorulara da yanıt verdi.
Erken seçim, sınır kapılarındaki çözüm bekleyen sorunlar, ekonomik sıkıntılar, Kürd Meselesi, iÅŸsizlik, göç, gençler arasında yaygınlaÅŸan uyuÅŸturucu müptelalığı, cari açık, maneviyatsızlık nedeniyle halkın sürüklendiÄŸi çıkmaz hakkında konuÅŸan YapıcıoÄŸlu, KPSS’nin iptali, CumhurbaÅŸkanlığı seçimi, ittifaklar gibi Türkiye gündemindeki önemli konularda deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Matematiksel olarak erken seçimden bahsedilemeyeceÄŸine iÅŸaret eden YapıcıoÄŸlu, alınacak bir erken seçim kararının artık “erken” olmaktan çıktığını söyledi.
Halkın seçimlerden ziyade geçim derdiyle uÄŸraÅŸtığına dikkat çeken YapıcıoÄŸlu, “Halkın gündemi farklı, seçim halkın gündeminde deÄŸil. Ä°nÅŸallah siyasetin gündeminden de çıkar.” dedi.
“Neden sadece Gürbulak Sınır Kapısı’ndaki geçiÅŸlerde zorunlu PCR testi isteniyor?”
Yerel gündem ile ilgili hususlara deÄŸinen YapıcıoÄŸlu,”Gündemdekihususlardan bir tanesi sınır kapıları.IÄŸdır’daki vatandaÅŸlar Nahçıvan Sınır Kapısı ile ilgili ÅŸikayetlerini dile getirdiler.Kapının iÅŸlemediÄŸini, Nahçıvan makamların kendilerine zorluklar çıkardıklarını söylediler ve bu durum IÄŸdır’ın ekonomisini olumsuz anlamda etkiliyor. AÄŸrı’daki Gürbulak Sınır Kapısı’ndan özellikle DoÄŸubeyazıt esnafıçok ÅŸikayetçi.DiÄŸer Hiçbir sınır kapısında uygulanmayan bir husus var, PCR testi zorunluluÄŸu.VatandaÅŸlar ticaret yapmak ve alışveriÅŸ yapmak için sınırdan her geçiÅŸlerinde kendilerinden zorunlu PCR testi istediklerini söylediler. Bu da özellikle sınırın öte tarafında ticaret yapan esnafıçok ciddi manada maÄŸdur ediyor.Pek çok sınır kapısı var,çok sayıda ülke ile komÅŸuyuz, giriÅŸ çıkışlar oluyor sadece bir tek sınır kapısında bu testin istenmesi anlaşılabilir bir durum deÄŸil. Ä°ran’a birden fazla kapı var, Van’dan, Hakkari’den de Ä°ran’a geçiÅŸ var.O kaplarda istemediÄŸi halde neden sadece Gürbulak’ta bu test isteniyor?Oradaki esnaf her bir geçiÅŸte PCR testi için 170 TL ücret ödemek zorunda kaldığını ve bu durumun kendilerini maÄŸdur ettiÄŸini dile getirdiler.Bu maÄŸduriyeti burada siz deÄŸerli basın mensupları aracılığıyla yetkililere duyurmuÅŸ olalım.” ifadelerini kullandı.
“Tüm sınır illeri komÅŸu ülkelere sadece kimlikle ya da pasavanla geçebilmelidir”
AÄŸrı’dan Ä°ran’a geçiÅŸlerde neden sadece kimlik geçilemediÄŸini soran YapıcıoÄŸlu, “Biliyorsunuz Gürcistan’a,Nahçıvan’a, Bulgaristan’a veKKTC’ye kimlikle geçiÅŸ mümkün ama bir sınır kenti olan AÄŸrı’dan komÅŸu Ä°ran’a geçmek için mutlaka pasaport ibrazı gerekli.Bizim halk adına talebimiz; bütün sınır komÅŸularımıza,en azından sınır illerindeki vatandaÅŸlarımız kimlikle ya da pasavanla geçiÅŸ yapabilmeli, sınır ticaretinden sınır kenti olmanın avantajlarından bukentlerimiz yararlanabilmelidir.” çaÄŸrısında bulundu.
“Ä°ÅŸ göçünü engelleyemezsek yarın çalıştıracak işçi bulmakta zorlanacağız”
Halkın gündemindeki konulardan tanesinin de işsizlik olduğuna değinen Yapıcıoğlu,bölgedeki işsizlik rakamlarının Türkiye ortalamasınınçok üzerinde olduğunu belirterek halka kendi memleketlerinde iş imkanlarının oluşturulması gerektiğini söyledi.
Sadece AÄŸrı’dan Kanada’ya 10 bin civarında gencin gittiÄŸine dikkat çeken YapıcıoÄŸlu, bu durumun çok ÅŸaşırtıcı olduÄŸunu dile getirdi.
YapıcıoÄŸlu,”Ä°ÅŸsizlikle alakalı olarak sadece AÄŸrı’dan Kanada’ya 10 bin civarında gencin gittiÄŸine dair duyumlar aldık. Bu çok ciddi bir rakam.Genç nüfusun, çalışabilecek nüfusun böyle akın akın AÄŸrı gibi küçük bir ilimizden yurtdışına, sadece bir ülkeye gitmiÅŸ olması çok ciddi bir sorun ve böyle devam ederse de belki de bir felaketin habercisi olacak.Zaten aile kurumu sarsılmış durumda, gençler evlenemiyor, evlilik yaşı gittikçe ilerliyor ve mevcut gençlerimizin de yurtdışına gitmesi durumunda korkarım Avrupa’nın yaÅŸadığı nüfusun yaÅŸlanması, çalışabilecek nüfusunun ciddi ÅŸekilde azalması sorunu burada da baÅŸ gösterecek.Belki ÅŸu anda gençlerimize iÅŸ bulamamaktan ÅŸikâyet ediyoruz ama yarın öbür gün çalıştıracak adam bulmakta zorlanacağız.Åžimdiden bunun tedbirlerini almak lazım.” diye konuÅŸtu.
“Gençler arasında uyuÅŸturucu bağımlılığı felaket boyutlara ulaÅŸtı”
Gençler arasında yaygınlaÅŸan uyuÅŸturucu müptelalığı sorununa da parmak basan YapıcıoÄŸlu, bölgede özellikle uyuÅŸturucu madde bağımlısı gençlerin sayısındaki artışın felaket boyutlara ulaÅŸtığına dikkat çekti.DoÄŸubeyazıt’taki gençlerin neredeyse yüzde 30 unun bir ÅŸekilde uyuÅŸturucuya müptelaoldukları ya da uyuÅŸturucu kullanmaya baÅŸladıkları yönündeki iddianın kendilerini sarstığını söyleyen YapıcıoÄŸlu,bu konuda çok acil bir ÅŸekildeciddi önlemler alınması gerektiÄŸini söyledi.
“Girdi maliyetlerini aÅŸağı çekmek suretiyle pahalılığın önüne geçilebilir”
Ziyaretleri sırasında en yoÄŸun ÅŸikâyet konusu olarak”hayat pahalığı ve temel ihtiyaç maddelerine eriÅŸim zorluÄŸu” olduÄŸuna dikkat çeken YapıcıoÄŸlu,”Merkez Bankası verilerine göre geçtiÄŸimiz haziran ayı itibarıyla cari açık son 15 ayın zirvesine çıktı.Hükümet yeni bir ekonomi modeli açıklamıştı.Daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok ihracat… bu yeni ekonomi modelinin anahtar kelimeleriydi. Evet ihracat artıyor ama ithalat daha fazla arttığı için cari açıkda maalesef artmaya devam ediyor. Dolayısıyla ihracatı artırarak yeterince döviz girdisi saÄŸlanınca döviz fiyatları da aÅŸağı inecek diye bir hesap vardıama maalesef ithalatın aşırı derece artması dövize olan ihtiyacı da artırıyor ve bu nedenle cari açık arttığı için TL’nindöviz karşısında deÄŸer kaybetmesi de devam ediyor. Bu nedenle hız kesmeyen bu döviz fiyatları dolayısıyla yeni tedbirler alınması artık zorunlu hale gelmiÅŸtir. Bu Cari denge tutturulamadığı için enflasyonda artmaya devam ediyor. Neredeyse her gün özellikle gıda maddelerine zam geliyor.BaÅŸta gıda maddeleri olmak üzere temel tüketim maddelerinde eÄŸer gerçekten esaslı bir indirim olması isteniyorsa mutlaka bunların üretim maliyetlerinin aÅŸağıya çekilmesi için tedbirler alınması lazım. Sadece belli ürünlerin fiyatlarını aÅŸağıya çekmek için Tarım Kredi Kooperatiflerinin devreye sokulması yetmeyecektir.Yapılması gereken bize göre; girdi maliyetlerini aÅŸağı çekmek suretiyle pahalılığın önüne geçmek.”diye belirtti.
“Maneviyata savaÅŸ açılması toplumu bir buhrana sürüklüyor”
Gençler arasında yaygınlaşan suç oranlarının maneviyatsızlıktan kaynaklandığına işaret eden Yapıcıoğlu, verdiği çarpıcı örneklerle toplumun içine sürüklendiği felaketi özetledi:
“GeçtiÄŸimiz hafta KahramanmaraÅŸ’ta bir genç annesini, babasını ve iki kardeÅŸini öldürdükten sonra kendisi de aynı silahla intihar etti.Babasının silahıyla bütün bu cinayetleri iÅŸledikten sonra da kendi canına kıydı.Bundan birkaç gün önce de Diyarbakır’da, Türkiye’nin sayılı iyi üniversitelerin birinde okuyan bu gencimiz, annesini sırtından vurduktan sonra kendi canına kıydı.Bu iki olay toplumun manevi olarak ya da psikolojik olarak gelmiÅŸ olduÄŸu boyutu çok çarpıcı bir ÅŸekilde gözlerimizin önüne seriyor. 100 yıldır ülkemizde BatılılaÅŸma adına uygulanan toplum mühendisliÄŸi ile vardığımız nokta bu olmuÅŸtur.Adeta maneviyatasavaÅŸ açılmış, insanın manevi yönü ıskalanmış, sadece maddi yönden geliÅŸme ya da insanın bedeninin ihtiyaçlarını karşılama yeterli görülmüş ve sonucunda bu manevi çöküntü meydana gelmiÅŸtir.Ä°stanbul SözleÅŸmesi gibi sözleÅŸmelerleailekurumu hedef alınarak çökertilmek istenmektedir.Ahlak çökertilmiÅŸtir,boÅŸanma olaylarında patlamalar olmuÅŸtur, evlilik yaşı ileriye gitmektedir,adeta boÅŸanmalar teÅŸvik edilmektedir.Parçalanmış ailelerin içerisinde huzursuz insanlar toplumu haline geldik ve bu huzursuzluk, bu sinirlilik,bu öfke hali, bu cinnet hali maalesef her gün daha fazla sayıda acı olayların haberlerini almamıza yol açmıştır.Bu maneviyatsızlığın üzerine iÅŸsizlik, geçim darlığı ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, toplumdaki diÄŸer sosyal adaletsizliklerin üzerine bir de uyuÅŸturucu madde bağımlılığı eklenince gerçekten artık sokaklar memleketimizde tehlikeli bir hal almaya baÅŸlamış,hatta aile ortamında bile insanlar güvende olamayacak bir duruma gelmiÅŸtir. Bu konuda biz bütün kamuoyuna bu hususta daha fazla duyarlı olmaya, bu meseleye biraz daha kafa yormaya,tehlikenin vardığı boyutların farkına varmaya davet ediyoruz.Hükümeti de bu konuda ciddi adımlar atmaya, eÄŸitim programlarında ahlak ve maneviyatla ilgili, insan yetiÅŸtirme ile ilgili hususlara daha fazla ağırlık vermeye davet ediyoruz.EÄŸer ciddi adımlar atılmazsa toplumsal çöküş bunun arkasından gelecektir.” diye dikkat çekti.
“EÄŸitim sistemimizin sorunu yeterince gencimizi okutamamaktan ziyade ihtiyaç olan alanlarda okutamamaktır”
KPSS ve eğitim sisteminin aksayan yönleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Bugün KPSS sonuçları açıklandı.YÖK tarafından açıklanan rakamlara göre kontenjanların %99’u dolmuÅŸ durumda.Öğrencilerin 2 milyona yakını hiçbir yere yerleÅŸemedi ama mevcut kontenjanlar neredeyse doldu. Bu kontenjanların bu kadar dolmuÅŸ olmasının gerekçelerinden, sebeplerinden bir tanesi belki baraj sisteminin kaldırılmış olması.Daha fazla sayıda öğrenci belki daha düşük puanlarla istedikleri okullara yerleÅŸtiler.EÄŸitim sistemimizin sorunu aslında yeterince gencimizi okutamamaktan ziyade ihtiyaç olan alanlarda okutamamak. Çünkü bazı alanlarda eleman ihtiyacı temin edilemezken yüz binlerce üniversite öğrencisi üniversite diplomasını aldıktan sonra da kendi branÅŸlarında iÅŸ bulamadıkları için iÅŸsiz kalmaktadırlar.Mutlaka eÄŸitim çok iyi bir ÅŸekilde planlanmalı ki üniversiteyi bitirmiÅŸ olan gençlerimizin emekleri heba olmasın, kendi eÄŸitim gördükleri alanlardan mezun olduktan sonra iÅŸ bulabilsinler, o almış oldukları eÄŸitimin hakkını bu ÅŸekilde topluma ödeyebilsinler.”
“Öğretmenler sınavla deÄŸil performans ve süreç odaklı terfi ettirilmelidir”
“Uzman Öğretmen” ya da “Başöğretmen”‘in sınavlarla belirlenmesinin doÄŸru bir yöntem olmadığını dile getiren YapıcıoÄŸlu, performansa dayalı bir sistemin oluÅŸturulmasının hakkaniyete daha uygun olacağına iÅŸaret etti.
YapıcıoÄŸlu, “Bize göre, yıllarını bu mesleÄŸe vermiÅŸ, binlerce öğrenci yetiÅŸtiren öğretmenlerin sadece bir sınav ile deÄŸerlendirilmesi doÄŸru deÄŸildir.Sınıfta dersi nasıl anlattığı, öğrenci ile diyalog, yetiÅŸtirdiÄŸi öğrencilerin nerelere geldiÄŸi, nasıl bir baÅŸarı yakaladıkları ya da o öğretmenin meslek sevgisini, eÄŸitim performansını görmeden, deÄŸerlendirmeden sadece ruhsuz bir sınav ile bir öğretmeni mesleÄŸinden soÄŸutmak, sadece kuru bilgi ile bazı öğretmenlerin daha üste çıkmasını sonuç verecek böyle bir sınav ile öğretmenler arasında bir adaletsizlik oluÅŸturmak doÄŸru deÄŸildir.Öğretmenlerin deÄŸerlendirilmesi sınav odaklı deÄŸil, içerisinde öğrenci, veli, okul idaresi ve diÄŸer meslektaÅŸların da olduÄŸu performans ve süreç odaklı olmalıdır.Halihazırda 20 yılını doldurmuÅŸ öğretmenlere ‘Uzman Öğretmen’, 25 yılını dolduran öğretmenlere de ‘Başöğretmen’unvanı verilmelidir. 10 yılını doldurmuÅŸ olan öğretmenler ise görev yaptıkları okullarda idare, öğretmen ve veliler tarafından performans deÄŸerlendirmesine tabi tutulmalıdır.Performansı için bir puan ölçüsü getirilmeli, belli bir puanıaÅŸan öğretmen ‘Uzman Öğretmen ve ‘Başöğretmen’ olabilmelidir.Bizim önerimiz budur, sınav ile öğretmenlerimizi strese sokmaya ve aralarında yeni adaletsizliklere yol açmaya gerek yoktur.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“KardeÅŸliÄŸin hukuku yerine getirilirse çok kısa bir sürede bu iÅŸ çözüm yoluna girer”
Basın toplantısında değerlendirmelerin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Yapıcıoğlu, Kürd Meselesi ve çözüm sürecine şu ifadeleri kullandı:
“KürdMeselesi çözülmemiÅŸtir, halen çözüm beklemektedir ve Türkiye’nin en ciddi meselelerinden bir tanesidir. Adına çözüm süreci denen süreçte, o sürecin bir çözüm getirmeyeceÄŸini söyledik. Çünkü temel bazı yanlışlar yapılmaktaydı.Bu mesele bir hak hukuk meselesidir. EÄŸer bir mesele hak ve hukuk meselesi ise o zaman temel hakların pazarlık konusu yapılamayacağı ve herhangi bir ÅŸarta baÄŸlanamayacağı gerçeÄŸi de gözden uzak tutulmamalıdır. EÄŸer bir ÅŸey haksa siz bunu pazarlık konusu yapamazsınız.EÄŸer bir ÅŸey haksa sizin birileriyle oturup bunu müzakere etmenizde gerekmiyor.Hak olduÄŸuna inanıyorsanız, oturursunuz bir kanun deÄŸiÅŸikliÄŸi gerekiyorsa kanun deÄŸiÅŸikliÄŸi; bir idari tasarruf gerekiyorsa idare tasarruf, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi gerekiyorsa anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi yapmak suretiyle bu hakları temin etmeniz gerekiyor.Ama bunlar yapılmadı, müzakere sonuçlarına göre adımlar atılacağı söylendi.
Bugün de eÄŸer benzer bir süreç baÅŸlatılacaksa aynı hatalar tekrar edilecekse aynı yoldan gidilirse aynı sonuca varılır. EÄŸer sorun gerçekten çözülmek isteniyorsa önce saÄŸlam bir irade, bir samimiyet gerekir.Sonra da doÄŸru bir usul, doÄŸru bir yön, doÄŸru bir yöntem gerekir. Bunlar olursa elbettebu mesele çözülebilir.KardeÅŸlik sadece lafla olmaz,sadece edebiyat yapmakla olmaz, kardeÅŸliÄŸin hukuku yerine getirilirse ben inanıyorum ki halk da o samimiyeti görürse çok kısa bir sürede bu iÅŸ çözüm yoluna girer. Elbette bütün sorunların çözülmesizaman alacaktır. Ama en azından bu sorun artık bir boyut deÄŸiÅŸtirecek, çözüm yoluna girdi diye halkta ciddi bir rahatlama olacak. Biz o inançtayız. Bunun için de bu adımları atacak samimi bir iradenin ortaya çıkmasını bekliyoruz.”
Seçim ittifaklarına iliÅŸkin sorulan bir soruya partisinin görüşünü aktararak yanıt veren YapıcıoÄŸlu, “Seçimde HÃœDA PAR herhangi bir ittifakta yer alacak mı? Mümkündür, yer alabilir.Mevcut sistem siyasi partileri ittifaklara zorluyor.HÃœDA PAR olarak ‘mutlaka bir ittifak içerisinde yer alacağız, yer almalıyız’ düşüncesinde deÄŸiliz. 2018 seçimlerinde de aynı ÅŸartlar vardı ve HÃœDA PARmüstakilen tek başına seçimlere katıldı, 81 ilde kendi adaylarını gösterdi.Biz seçimlerehazırlanıyoruz, bir irtifak arayışında deÄŸiliz, bir ittifak teklifi gelirse deÄŸerlendiririz, partimizin yetkili organlarında bunu konuÅŸuruz.EÄŸer milletimizin, memleketinizin menfaatine olacağı kanaatine varırsak, ilkelerimize de uygunsa o ittifak içerisinde yer alabiliriz ama kabul edemeyeceÄŸimiz bir teklif ise biz yine 2018 seçimlerinde olduÄŸu gibi tek başımıza seçimlere gireriz.” dedi.
CumhurbaÅŸkanlığı seçimi ile ilgili de konuÅŸan YapıcıoÄŸlu, “Åžu anda kimlerin aday olacağı bile net deÄŸilken ÅŸimdiden bir ÅŸey söylemek, ihtimaller üzerinden konuÅŸmak doÄŸru olmaz. EÄŸer seçim olur, ikinci tura kalır ise ikinci tura kalan adaylardan bir tanesi ile ilgili bir karar alırız ve onu aldığımızda da kamuoyu ile paylaşırız.” ifadelerini kullandı.
“Biz ‘Dinci’ deÄŸil’Dindarız”
HÃœDA PAR’ın “dinci parti” olduÄŸu iddialarına yanıt veren YapıcıoÄŸlu, ÅŸu ifadeleri kullandı:
“Bizim memlekette yumurta satana yumurtacı diyorlar, ayakkabı satana da ayakkabıcı diyorlar.Bizde dindar olmadığı halde vatandaşın teveccühünü kazanmak için dindar gibi görünenlere’dinci’ diyoruz. Biz ‘dinci’ deÄŸiliz. Biz dinini yaÅŸamaya çalışan, dinin emirlerini yerine getirmeye çalışan, onun yasaklarından kaçınmaya çalışan insanlarız. Biz diyoruz ki, siyaset de dahil ticaret de dahil her ÅŸey meÅŸru daire içerisinde olmalıdır.MeÅŸru daire bize göre,bizi yaratan Yaratıcı’nın bizim için çizmiÅŸ olduÄŸu çerçevedir. Biz o sınırlar içerisinde kalarak siyasetimiziöyle yapmaya çalışıyoruz.Meselabiz siyasi rakiplerimizeiftira etmiyoruz, etmeyiz. Mesela biz halkımızı kandırmıyoruz. Çünkü bizim inandığımız Peygamber,’Bizi aldatan bizden deÄŸildir’ demiÅŸtir.Biz hiç kimseyi aldatmayız,aklımızın ucundan bile geçirmeyiz. Mesela biz asla halkın, kamunun,yetimin malına el uzatmayacağız.Meselabiz asla yalan söylemeyeceÄŸiz. Mesela biz asla adaletten sapmayacağız… bizim ilkelerimiz bunlardır. Evet biz dindar insanlarızama biz ‘dinci’ deÄŸiliz.”
“Seçim odaklı bir parti deÄŸiliz”
Sadece seçim odaklı bir parti olmadıklarının altını çizen YapıcıoÄŸlu, “Evet biz halkın desteÄŸini, teveccühünü kazanmak istiyoruz. Çünkü biz düşüncelerimizin iktidar olması durumunda bu memleketin hem dünyasının hem de ahiretinin daha iyi olacağına inanıyoruz. Bunun için çaba sarf edeceÄŸiz en azından.Milletin malını millet için kullanacağız inÅŸallah.Bunun için çalışıyoruz ama bunu yaparken de vatandaşın teveccühünü, desteÄŸini çekmek adına gayri meÅŸru yollara tevessül etmeyeceÄŸiz Allah’ın izniyle.Yani sadece halkın teveccühünü almak, onun desteÄŸini, reyini almak adına kendimizi olmadığımız bir ÅŸekle sokmayacağız ya da olduÄŸumuzdan farklı göstermeyeceÄŸiz. Biz kendimiz kalarak budesteÄŸi arttırmak suretiyle inÅŸallah bir gün bu memlekete hizmet edeceÄŸimize inanıyoruz. Bana düşen çalışmaktır. Ben samimiyetle çalışmalarımı ortaya koyacağım, ben samimiyetle halkıma gideceÄŸim, onun derdine derman olmaya,eÄŸer derman olmaya takatim yetmiyorsa tercüman olmaya çalışacağım.Projelerimiz var… Allah’ın izniyle bu iÅŸi yapabilecek kadrolar bu memlekette yeterince var ama o gün ne zaman gelecek onu bilemem.Ama ÅŸunu söyleyebilirim, alanda görünen o ki bir sıçrama var.” diyerek sözlerine son verdi.