Sitemizin yazarlarından Yaşar Kaya’nın ‘Kırkından sonra’ köşe yazısı
Hayatımıza kimse boşuna girmemiştir sanırım.
dönüp baktığımız bu mazi gönül rahatlığıyla girip çıkanlarla dolu.
Bazıları bize sunulmuş bir hediye bazıları bir imtihan ve bazıları neden sonuç ilişkisinde bir yardımcıdır.
tuhaf olan şu ki kimse penceresinin kirini görmüyor bu kainata kirli bir camdan bakıyor.
bencilleşen kişiligimize gönül gözümüzün penceresini temizleyip bakma cesaretini gösterirsek doğruyu daha net görebiliriz.
ilim kisvesi altında duyarlı olduğu yanını, inancını ve insanları kullanarak ispat etme çabası beyhudedir.
Hakikati göz göre göre bildiğimiz halde sırf yaranmak uğruna kişiliğimizi pazara çıkarmanın bir anlamı olmaz kanısındayım.
.Günümüz toplumunun kanayan yarası kimsenin kimseyi kabul etmemesi değil, kendini yanlışıyla seni ,kaş yapayım derken göz çıkartan anlamla karşı karşıya bırakıyor.
Empoze edilen yanlış anında yayılıyor ve yüreğimizin bedenimizin her yerine işliyor.
Paylaşılan fikir söz yazılar kopyala yapıştır yöntemiyle sunuluyor kimse kendi doğrularını hakikat nazariyla bakmadan,basiretsiz bi şekilde önümüze seriyor.
Dahada enteresan olan kimsenin yanlışından dönmeden ısrarla tekrarlayıp toplumu farklı yönlere çevirme çabasını devam ettirmesidir.
Topluma aşılanmış ahlaksızlık had safhada.. giyim,kuşam,yeme içme ve özgürlük kisvesi altında geleceğimize vurulmuş darbenin acısını bildiğimiz halde nerdeyse her gün içine daha da battigimiz günah bizim sonumuzun kötü senaryosu olacaktır.
Okumalı ve bilmeliyiz bu doğru ama daha doğrusu bildiklerimizi yaşama geçirmeliyiz.
Amele dönüşmeli toplum vicdanını rahatlatan amellere dönüştürmeliyiz.
.Eğer herkes biliyorsa ve eğer herkes okuyorsa bu kadar yaşanılan yanlış neden?
Bu kadar günah ,bu kadar suç, istismar,taciz,şiddet ve ölmek neden?
Bu islam coğrafyasında islamdan hariç her fikir benimsenmesi neden?Bu fitne bu fücur neden ?
Aklımızı kullanma kendimizi sadece kendimizi okuma zamanı gelmedimi acaba??
Ķırkından sonra notlar.
Yüreğine sağlık hocam