“Özürleri Kabahatlerinden Büyük”
Geçtiğimiz günlerde yapılması planlanan 8. Geleneksel Geven Balı Festivali, Belediye Başkanı Hazal Aras’ın müdahalesiyle iptal edildi.

Tepkiler büyüdü, halk üzüldü, üreticiler hayal kırıklığına uğradı. Biz bu durumu eleştirdik, sorduk, sorguladık.
Ve nihayet Ağrı Belediyesi’nden bir açıklama geldi.
Açıklamada deniyor ki:
“Millet Bahçesi’nde stant kurulursa çimler ezilir, yeşil doku zarar görür.”
Peki demezler mi Sayın Başkan, bu kentte bu festival 7 kez o alanda düzenlendi, bir kere bile ne çimler ezildi ne de doku bozuldu. Şimdi mi kıymete bindi bu yeşil alan?
Bugüne kadar sizin yapmadığınız, dokunmadığınız, adım atmadığınız bu alan birden bire nasıl oldu da bu kadar “değerli” hale geldi?
Ayrıca açıklamanın devamında deniyor ki:
“Tarım İl Müdürlüğü ısrarcı oldu, çevik kuvvet geldi, emniyet önlem aldı…”
Peki, bunların hepsi yanlışsa bile — ki bu bile tartışılır — siz neden halkın bir yıllık emeğini, üreticinin festival gelirini, bu şehirdeki çocukların eğlencesini elinden aldınız?
O festival sadece bir etkinlik değil, bu şehrin üreticisinin alın teriydi, tanıtım gücüydü, moraliydi. Siz bu hakkı, kimden ve hangi yetkiyle aldınız?
Ve daha da ilginci:
Madem bu alan olmazdı, neden “Hangar’da yapın” dediniz?
Bu şehirde bugüne kadar hiç hangarda bal festivali yapıldı mı?
Siz Ağrı halkını ve üreticisini hangara mı layık gördünüz? Ağrı’nın değeri olan geven balını, kapalı bir hangarda mı tanıtmayı uygun buldunuz?
Bu halk size oy verirken üreticinin yanında duracağınızı düşündü. Şimdi o üretici perişan, siz sessizsiniz.
Bakın, ben particilik yapmıyorum.
Ben partizan da değil, sizin bu şehre olan yaklaşımınızla sorunum var.
Siz bir gün seçilemeyeceksiniz, belki de bu şehirden gideceksiniz. Ama biz bu şehirde kalacağız. Bu sokaklarda, bu pazarlarda, bu yaylalarda biz varız. Siz gittiğinizde, biz bu kentin ayıbını da onurunu da yaşamaya devam edeceğiz.
O yüzden bir ricam var:
Bu şehre kalıcı bir şey bırakın.
Mesela yıllardır çürük raporu verilen, depreme dayanıksız olduğu bilinen o belediye binasını yıkın. Yerine sağlam, modern bir belediye binası kazandırın.
Siz zaten o binada oturmuyorsunuz. Konukevinden yönetiyorsunuz belediyeyi. Peki içeride çalışanların hayatı ne olacak?
Kendinizi yönetemediğinizi anladık, ama kenti de yönetemediğiniz ortada.
Son Söz: İstifa mı Gündemde?
Duyuyoruz ki partinizle de aranız iyi değil. Karar alma süreçlerinde çatışmalar, yönetişimde aksaklıklar yaşanıyor. Olabilir, insani şeyler. Ama madem bu kadar uyuşmazlık var, o zaman net olun:
Ya partinizle yolunuza düzgünce devam edin ya da açıkça istifa edin ve bağımsız yürüyün.
Bu halk netlik ister, samimiyet ister. Arkadan dolanarak, festival sabote ederek, yeşil doku bahanesiyle halkın eğlencesini gölgeleyerek siyaset yapılmaz.
Not: Biz Buradayız
Ben burada yaşıyorum. Burada doğdum, burada büyüdüm. Yarın da burada olacağım. Sizin gibi koltukla gelenlerin, koltukla gideceğini çok gördük.
Ama Ağrı kalır. Ağrılı üretici kalır. Bu halk kalır.
Ve her şeyi de unutmadan, bir kenara yazmaya devam eder.






